şu âlem-i maddiyat ve şehadet ise, âlem-i melekût ve ervah üstünde serpilmiş tenteneli bir perdedir.
“Bu hadsiz tereşşuhat ve lemeat gösteriyor ki şu âlem-i maddiyat ve şehadet ise,
âlem-i melekût ve ervah üstünde serpilmiş tenteneli bir perdedir.
Sözler
“Hem de sevap ve fazilet, nur alemindendir.
O âlemden bir âlem, bir zerreye sığışabilir.
Nasıl ki, bir zerrecik bir şişede, semâvât, nücumuyla beraber görünebilir. Sözler
“Melekûtiyet ciheti ise, herşeyde parlaktır, temizdir.
Teşahhusâtın renkleri, muzahrafatları ona karışmaz.
O cihet, vasıtasız, kendi Hâlıkına müteveccihtir.
Onda terettüb-ü esbab, teselsül-ü ilel yoktur.
Ona illiyet, mâlûliyet giremez.
Eğri büğrüsü yoktur. Mâniler müdahale edemezler.
Zerre, şemse kardeş olur.
Elhasıl, o kudret hem basittir, hem nâmütenâhidir, hem zâtîdir.
Mahall-i taallûk-u kudret ise, hem vasıtasız, hem lekesiz, hem isyansızdır. Öyle ise, o kudretin dairesinde, büyük küçüğe karşı tekebbürü yok;
cemaat ferde karşı rüçhanı olamaz; küll, cüz’e nisbeten, kudrete karşı fazla nazlanamaz.
Sözler
O âlemden bir âlem, bir zerreye sığışabilir.
Nasılki bir zerrecik bir şişede, semavat nücumuyla beraber görünebilir.
Öyle de, niyet-i hâlise ile şeffafiyet peyda eden bir zikirde veya bir âyette, semavat gibi nuranî sevab ve fazilet yerleşebilir.
Sözler
Yazar:
Yorumlar