Toplum olarak değişiyoruz ama değişirken de galiba bize ait olan birçok değeri kaybediyoruz. Atalarımızın yüzyıllar boyunca beslendikleri manevi-kültürel-ilmî (bilimsel) pınarlardan kendi nasiplerince aldıkları ilkeleri hayatın içinde yoğurarak sistemleştirdikleri bir toplum algısı vardı. Bu toplumsal algıda annenin, babanın, çocuğun, dedenin, ninenin, komşunun, bakkalın, yoksulun, zenginin, özürlünün, hamalın... hasılı bütün toplumsal kategorilerin bir yeri vardı.